|
ARMIDAkültürlerarası opera
Opera, doğu ile batının
nikahı ile sona erer ve bu nikahta Hıristiyanlık ile İslam kardeşçe bir araya
gelir: Tek bir tanrı, tek bir aşk. Rinaldo, Franken Kontu ve haçlı seferi şövalyesi
Balduin von Boulogne refakatinde doğuya gelir. Eski bir şehir olan Edessa
(Urfa) fethedildikten sonra, ihtiraslarını sonuna kadar yaşar. Zehirli bir ok
tarafından aniden durdurulur ve kendisini Armida ve onun bir derviş ve hekim
olan babasının kollarında bulur. Rinaldo şimdi Müslümanlara
karşı değil kendi önyargılarına karşı savaşmak zorundadır. Bu esnada
Armida’ya aşık olur. Bu “Minör Operanın” merkez
teması, doğu ile batının nikahıdır. Bu nikah, derviş tarafından
yönlendirilerek, örnek nitelikte Rinaldo ve Armida çiftinde
gerçekleşir. Eser de zaten bu üç protagonist (başrol) üzerinde
yoğunlaşır. Şimdiye
kadar eşsiz olan bu proje, Händel aryaları (özellikle de Rinaldo, Serse
ve
Giulio Cesare) ve Osmanlı/Türk kültür çevresi temelinde, barok
Pasticcio’dan
esinlenen bir eserdir. Burada hem Dede Efendi, İsmail Hakkı Bey ve Şakir Ağa’nın klasik Türk Musikîsi hem de Yunus Emre ve Niyazi Mısri’nin şiirleriyle Sufi geleneğinin dini müziği duyulmaktadır. Protagonistler gibi, Händel’in müziği ile Türk müziği de tüm ihtişamları ile karşı karşıya geliyor fakat hikayenin akışında, kişiliklerinden taviz vermeden, nefes kesici bir birleşmeyle neticelenene kadar, büyüleyici bir şekilde yakınlaşıyorlar. Böylece, Armida’nın müzikal bir mesaj, bir vizyonun olasılığı, kültürlerin karşılaştırılması, yabancı ile yüzleşme, “Türk korkusu” fenomeni ile temas, haçlı seferlerine farklı bir yönden bakma, tanrı veya herhangi bir ideal adına sürdürülen savaşlar ve Berlin’de, Köln’de veya İstanbul’da olsun, güncelliğinden hiç bir şey yitirmemiş olan bir aşk hikayesi olması, bir tesadüf değildir.
Fikir ve aranjeler Mehmet C. Yeşilçay Simone Kermes, Soprano Mehmet Ihsan Özer, Kanun
|