Leipzig
doğumlu Simone Kermes, lirik dramatik koloratur alanda uluslar arası çapta en
çok aranan sopranolardan biridir. Olağanüstü ses zenginliğinden dolayı, özellikle Händel
ve Vivaldi gibi barok ustaların
virtüöz eserleri ve aynı zamanda soprano parçaları ve Mozart’ın konçerto
aryaları için yaratılmış gibidir. Simone Kermes, doğduğu şehirdeki
„Felix-Mendelssohn Bartholdy” Müzik Yüksek Okulunda Helga Forner’den eğitim
aldı. Üniversite eğitimini ve akabinde devam ettiği iki yüksek lisans eğitimini
takdirle bitirdi. Akabinde ‘Stuttgart Devlet Operasında’, ‘Bonn operasında’, ‘New
York Brooklyn Academy of Music’de’, ‘Paris Théâtre des Champs-Elysées’de’ ve ‘Lizbon
Teatro Nacional São Carlos’ta’ Konstanze, Fiordiligi Donna Anna, Rosalinde,
Lucia, Gilda, Ann Truelove, Alcina ve Laodice rollerinde sahne aldı. Tüm
Avrupa’da, ABD’de ve Japonya’da konserler verdi.
1980
yılında Romanya’da doğan kontratenor Florin Cezar Ouatu, müzisyen bir ailenin
çocuğuydu ve müzik eğitimine doğduğu şehirde “Sanat ve Müzik Akademisinde”
başladı. Bu akademiyi piyano ve koro yönetimi dallarında diploma alarak
bitirdi. 1998 yılında şan eğitimine başladı ve hemen »rare falsetto« olarak adlandırıldı.
2001 yılında eğitimine Milano Konservatuarında devam etti ve 2004 yılında
“Üstün Başarıyla” bitirdi. Jordi Savall, Sara Mingardo, René Clemencic ve
Mariana Nicolesco’dan ustalık kursları aldı ve uluslar arası tanınmış yarışları
kazandı. Bunların arasında Barcelona’da “Francisco Viñas” (en iyi kontrtenor),
Dresden’de
“Competizione dell’Opera” (birincilik), Riva del Garda’da “Riccardo
Zandonai” (Jüri Özel Ödülü), San Marino’da Voice Competition “Renata Tebaldi”
(Barok Ödülü) ve Sarzana’da “Spiros Argiris” ödülü bulunmaktadır. 2006/2007
sahne yılında Venedik’te Teatro La Fenice’de, rejisörlüğünü Pierluigi Pizzi’nin yaptığı ve Emmanuel
Villaume’un orkestra şefliğinde, Meyerbeer’in eseri Il crociato in Egitto’da Armando
d’Orville başrolünü oynadı.Hem İtalya’da hem de yurtdışında konserler verdi ve
çok sık olarak ‘La Cappella
Musicale of Lodi’ ve ‘Claudio Monteverdi Choir di Crema’ ile birlikte çalıştı.
Konser repertuarı Händel’in ‘Dixit
Dominus’, Purcell’in ‘Te Deum’, Vivaldi’nin “Nisi Dominus” ve ‘Stabat Mater’ ve
Cavalli’nin ‘İlahi’ eserlerini içermektedir.
AHMET
ÖZHAN Sanatçı, 60 lı yılların sonlarında Istanbul Belediye
Konservatuvarı ve Üsküdar Musiki Cemiyeti’nde müzik egitimini
tamamladıktan sonra, genç yaşta başlayan sahne performanslarıyla, 70 li
ve 80 li yılların popüler Türk Müziği yorumcusu olarak tanınmıştır.
ilerleyen yıllarda zamanın çeşitli üstadlarından birebir istifadeleri
olmuş, bu arada plak çalışmalarının yanı sıra, sinema filmleri,
televizyon dizi ve konserleri, radyo çalışmaları ile, çeşitli
televizyon kanallarının müzik programlarında yorumcu, programcı ve
yönetmen olarak da görev üstlenmiştir. Bu zaman zarfında onlarca 45 lik
plak ve longplay doldurmuş, daha sonra çok sayıda kaset, CD çalışmaları
bu güne kadar süregelmiştir. Sanatçı, popüler ve klasik Türk müziğinin
yanı sıra, 80 li yılların başından itibaren tasavvuf müziği çalışmaları
ile ülkesinde yeni bir akımın da öncüsü olmuiş, bu alanda da elinizdeki
albüm dahil, üretim ve araştırmaları devam etmektedir.
Sanat
hayatı boyunca, Türk müziğinin popüler ve diğer dallarında birçok ödül
kazanmış, yurt içinde yüzlerce konserle ülke sanatına katkıda bulunmuş
ve yine çeşitli ülkelerde katıldığı festivaller ve beş kıtada verdiği
konserlerle, ulusal kültürünü başarıyla temsil etmiştir. Kültür ve
Turizm Bakanlığı Istanbul Tarihi Türk Müzigi Topluluğu’nun kurucu sanat
yönetmenliği görevini sürdüren yorumcu, Hatice Özhan ile evli olup
Özgül ve Özcan isimlerinde iki çocuk babasıdır.
Köln’lü orkestra şefi Werner Ehrhardt,
orkestra şefi olarak uluslar arası sahnelerde sürekli olarak misafir
edilmektedir. Werner Ehrhardt, tarihi sahneleme uygulamaları ile ilgili
eğitimini Brüksel’de Sigiswald Kuijken’den ve orkestra yönetme eğitimini
Detmold’da Prof. Bloemeke’den aldı. Sürekli meraklı olması ve müziğe farklı
girişlere karşı olan ilgisi onu pedagoglardan yani Oxford’da Kato Havas’tan ve
Köln’de Prof. Renate Peter’den yoğun bir şekilde ders almaya yönlendirmiştir.
Werner Ehrhardt 1985 yılından 2005 yılına kadar Concerto
Köln adlı dünyaca meşhur Alman oda orkestrasını yönetti ve bu orkestra ile
tarihi sahneleme uygulamaları ile ilgili olarak karakteristik bir yorumlama
stili geliştirdi ve damgasını vurdu. 2004 yılında L’arte del Mondo oda
orkestrasını kurdu ve artık geleneksel orkestralara da yöneldi. O zamandan beri
büyük bir başarıyla Stuttgart
Devlet Operası Orkestrası, Konzerthausorchester Berlin, Bern Senfoni
Orkestrası, Hamburg Senfoni Orkestrası, Stuttgart Oda Orkestrası, Alman
Kammerakademie Neuss, Orchestre de Chambre de Genève
veya Capriccio Basel gibi bir çok
uluslar arası opera, senfoni ve oda orkestralarında konuk sanatçı olarak rol aldı.
Magdalena Kožená, Barbara Hendricks, Christine Schäfer, Eva Mei, Andreas
Scholl, Daniel Hope, Olli Mustonen, Christiane Oelze ve Thomas Zehetmair gibi
solistlerle birlikte çalıştı. Werner Ehrhardt, yeniliklere karşı açık olması,
sanatsal merakı ve orkestralarla çalışırken yaşadığı coşkuyu çevresine de
yayması sayesinde, hem seyircileri hem de basını büyülemektedir.
Mehmet C. Yeşilçay Pera,
FERAHFEZA ve EMRE topluluklarının kurucusu ve müzik yönetmenidir. Sarband
topluluǧu, Concerto
Köln ve Jordie Savall ile verdiği konserler, müzisyen ve besteci Mehmet C.
Yeşilçay’ı uluslar arası çapta meşhur yaptı. Bunun haricinde Eric Satie’nin
eserlerinin üzerlerinde çalışması ve konserler vermesi, ayrıca değişik projelerde yönetmenlik ve verdiği konserlerle dikkatleri
üzerine çekti
. Aynı zamanda soprano Edita Gruberova
için Händel aryalarının yeniden düzenlenmesi ve besteleri üzerine çalışmış ve
farklı topluluklar için bir çok beste yaratmıştır. UNESCO tarafından Mevlana
Yılı ilan edilen 2007 senesinde Bergische Symphoniker işbirliği ile (Solist
Ahmet Özhan) “Ben rüzgarım sen ateş”i bir araya getirdi. Ayrıca “QUN” adlı
bestesinin galası yapıldı.
Akabinde CD prodüksiyonları
(Le Fete du Serail, One God) ve L’arte del Mondo ile konserler, Jordi Savall ve
Hesperion XXI ile birlikte bir Güney Amerika turnesi ve Leyla ile Mecnun
operasında enstrümantal solistliğe çağrılması.
Bununla beraber Mehmet
Yeşilçay farklı müzik dallarında da faaldir. Yıllardan beri film müziği,
elektronik müzik ve caz alanlarında da prodüksiyonlar yapmaktadır ve “Spaceflight”ının
bir Dolby-Surround 5.1 DVD’sini çıkartı. Ayrıca solo albümü Ex Oriente Lux başarılı oldu. Worldmusic,
Pop ve geleneksel Türk Musikisi alanlarında yaptığı çok sayıda prodüksiyonlar, Mehmet
Yeşilçay’ın tüm müzik dallarına hitap edebileceğini göstermektedir.
L’arte del Mondo topluluğu, içinde kültürlerin, sanatsal
ifade tarzlarının ve devirlerin buluştuğu müzik projelerinin tasarımı,
geliştirilmesi ve uygulanması ile tanınır. Topluluk ve takım Werner Ehrhardt’ın sanat yönetmenliğinde,
müziği geniş bir dinleyici kitlesine heyecan verici ve yaşanmışlardan yön alan
bir tarzda sunmaktadır.
Farklı devirlerin, yörelerin ve türlerin müziği, dansı ve
edebiyatı; L’arte del Mondo çatısı altında bu farklı unsurlar tek bir konsept
olarak birleşiyor: Farklı devirlerin, yörelerin ve türlerin müziği, dansı ve
edebiyatı dinleyicilere hem ünlü sanatçılar hem de farklı kültürlerden gelen
uluslar arası genç sanatçılar
tarafından sunulmaktadır.
Karşılaşma
L’arte del Mondo normal konserlerin bittiği yerden
başlıyor. Şiirsel bir konser fikrini temel
alarak, karşılaşma hikayeleri anlatılır. Kültür çevreleri, müzik tarihinin veya
müzik türlerinin farklı şekillerde karşılaşmaları.
Yeni yolların temeli olarak tarihi sahneleme
uygulamaları
L’arte del Mondo’nun projelerinde, tarihi sahneleme
uygulamaları ve eski müzik aletlerinin ses zenginliği merkezi bir rol oynar. L’arte
del Mondo müzik geleneğinin bu şekilde tekrar hatırlanmasında, yeni müzik ve
diğer tür sanatsal ifade tarzları ile duygusal ve duysal karşılaşmalar için
ideal bir temel görmektedir. Müzisyenler bu temelden yola çıkarak sanat
yönetmenleri Werner Ehrhardt ile birlikte, klasiğin dışında modern müzik
aletleri ile romantizmden tutun, caz alanında Uri Caine gibi sanatçılarla
işbirliğine kadar varan yeni yollarda yürümekteler.
Pera Topluluğu 2005 yılında İstanbullu Mehmet Cemal Yeşilçay ve İhsan Özer tarafından
kuruldu. Orkestra, adını İstanbul’un antik çağlardan günümüze kadar farklı
kökenlerden, ırklardan, dinlerden ve kültürlerden gelen insanların buluştuğu
bir semtinden almaktadır. Pera, Osmanlı Musikisinin seslerini ve enstrümantal virtüözlük sunarken, bunları Avrupa’nın hem tarihi hem de çağdaş müziği ile
birleştiriyor.
Bu esnada, müzik bilimi dalında ve tarihsel araştırmalar, musiki icraatın
temelini oluşturuyor. Mehmet Cemal
Yeşilçay’ın müzik yönetimi sayesinde, orkestra müzikte yeni yollarda yürümekte
ve böylece şimdiye kadar bilinmeyen olanaklar ve perspektifler açmaktadır.
Orkestra, ayrıca eski eserlerin şimdiye kadar keşfedilmemiş veya yeniden
düzenlenmiş versiyonlarının sahnelenmesine yönelmektedir. Müzik çalışmalarının
ilgi alanında özellikle şimdiye kadar çok nadir sahnelenmiş eserler
bulunmaktadır. Pera bu alanda “araştırmacı” olarak, haksız yere unutulmuş sanat
eserlerini gün ışığına çıkarmakta ve geniş bir kamuoyuna tekrar tanıtmak için
çaba sarf etmektedir. Orkestranın çalışması, itinalı araştırmanın canlı ve hoş
müzik icrası ile birleştirilmesi olarak karakterize edilebilir. Orkestranın
çalışmasının merkezinde, önemli bir yerde klasik Avrupa müziği ile değiş tokuş
bulunmaktadır. Ortak noktalar ve farklılıklar gösterilmek ve aynı zamanda bir
müzik sembiyozu ile yeni sesler yaratılmak istenmekte: “Sınır tanımayan müzik”
fakat kendi kişiliğini göz ardı etmeden.